Altunel Pres, Yüksek Katma Değerli Üretim Yapmayı Hedefliyor
Altunel Pres, 1980 yılında babam Cahit Altunel tarafından Kartalda 35 m2lik bir atölyede 5 tonluk bir presle faaliyetine başlamıştır.

Altunel Pres, 1980 yılında babam Cahit Altunel tarafından Kartalda 35 m2lik bir atölyede 5 tonluk bir presle faaliyetine başlamıştır.
Altunel Pres, 1980 yılında babam Cahit Altunel tarafından Kartal’da 35 m2’lik bir atölyede 5 tonluk bir presle faaliyetine başlamıştır. Firmamız bugün Gebze’de kendi tesisinde 800 m2’lik kapalı alanda 20’nin üzerinde personeliyle bünyesinde 5 tondan 250 tona kadar yaklaşık 35’e yakın eksantrik ve hidrolik pres parkuru bulunan ISO 9001: 2009, ISO 14001: 2009 ve OHSAS 18001:2007 belgeleriyle faaliyetini icra eden; Otosan, Isuzu, Karsan, Türk Traktör, Hema gibi kendi alanında öncü kuruluşlara direk veya endirekt olarak kalıp ve sac parça şekillendirme yetenekleriyle hizmet veren bir yan sanayi tedarikçisidir. Hizmet verdiğimiz sektörler arasında; otomotiv, traktör, kamyon grupları, metalurji, beyaz eşya ve endüstriyel ürünler yer almaktadır. Bünyemizde 5 tondan 250 tona kadar hidrolik ve eksantrik presler, açıcı sürücü ve doğrultucular, gazaltı, punta kaynak makinaları ve otomasyon makinaları bulunmaktadır. Mümkün mertebe üretim faaliyetlerimizde otomasyona yer vermeye çalışmaktayız.
“Fabrikamızda yılda on milyonun üstünde sac parça imalatı yapılıyor”
Gelişmiş ülkelerde yapılan sanayi faaliyetleri artık robotik faaliyetlere dönüşmüştür ve robotlar robotları üretir hale gelmiştir. Akıllı fabrikalar yapılmaya başlanmış. Daha az ancak kalifiye personelle maksimum kalite hedeflenmektedir. Türkiye’de yapılan faaliyetler gerek makina yatırımı bakımından gerekse iş kalitesi bakımında oldukça üst seviyede olmakla beraber dünyayla rekabet edebilecek ve katma değer yaratacak ürünler üretmek konusunda ülkemiz sanayisinin halen oldukça yol kat etmesi gerektiğini düşünmekteyim. Bir yan sanayi ülkesinden ziyade ana sanayi üssü konumuna gelmenin ancak katma değerli ürünler üreterek ve markalaşarak olabileceği aksi takdirde yan sanayi formatından çıkamayacağımızı ve bu sarmalın içinde daha az katma değerli ve niteliksiz işgücü ile rekabette zorlanacağımızı düşünmekteyim.
İthal ürünler zayıf, TL’den ötürü yüksek girdi maliyetleri oluşturmaktadır. Ancak bu ürünlerin her zaman yerli ürünlerimizden daha kaliteli olduğuna inanmamaktayım. Türk kalıpçılığı son yıllarda oldukça gelişim göstermiştir. Ancak halen bazı kalıpların Türkiye’de üretimi know how yetersizliğinden dolayı yapılamamaktadır. Bu konuda meslek liselerinin ve yüksekokulların kalıpçılık üzerine daha çok eğitim vermeleriyle bu sektörde daha çok başarılı arkadaşlarımızın yetişmesine imkân vereceği kanaatindeyim. Önümüzdeki 5 yıl içinde daha büyük bir tesise geçmenin planlarını yapmaktayız. Makina parkurumuzu genişleterek daha katma değerli parçalar üretmeyi amaçlıyoruz.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Makina Store. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.