SEKTÖR TÜM OLUMSUZLUKLARA RAĞMEN DİRENİYOR Türk çelik sektörü ilk 5 ayda 6.8 milyar dolarlık ihracata imza attı
Türk demir çelik sektörü ilk 5 ayda tüm olumsuzluklara rağmen gösterdiği performans ile hem ihracatta hem de üretimde önemli başarılar kaydetti. 2025 yılının Mayıs ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına göre %2,8 azalışla, 3,1 milyon tona geriledi. Ocak-Mayıs döneminde ise üretim %1,4 oranında azalışla, 15,4 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.
HAZIRLAYAN: ERKAN ÇAKAN
Türkiye 2025 yılı Mayıs ayında, dünya çelik sektörüne kıyasla daha düşük bir küçülme gösterirken Ocak-Mayıs dönemi itibariyle küçülme oranı %1,4 ile %0,1 sapma göstererek aynı seviyelerde gerçekleşti. Üretimdeki gerilemeye rağmen Türk çelik sektörü Avrupa’da birinci dünyada yedinci en büyük çelik üreticisi konumunu korudu. Türkiye bu gelişmeyi ağırlıklı olarak, ihracattaki artış sayesinde elde etti. İhracat ilk 5 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,5 artarak 6.8 milyar dolara ulaştı.
Demir çelik sektörü bölgede yaşanan gerginlikler ve önemli ihracat pazarlarındaki artan koruma önlemlerine rağmen şapkadan tavşan çıkarıyor. Ticari gerginliklerin yanı sıra arz fazlası ve fiyat rekabetinin yoğun yaşandığı global çelik sektöründe, Türk çelikçiler sıkıntılarına aldırış etmeden faaliyetlerini güçlü şekilde devam ettirmeyi başarıyor. Yeni pazar arayışlarını hızlandıran sektör, özellikle Kuzey Afrika gibi pazarlarda yakaladığı başarılı ivmeyi diğer pazarlara da taşımayı hedefliyor. Sektrörel ticaret heyetleri ile ülkeleri markajına alan Türk çelikçiler, ihracatta başarı için bire bir temas kurarak rekabette öne çıkmayı hedefliyor.
Türk çelik sektörü Avrupa’da birinci dünyada yedinci en büyük çelik üreticisi konumunu korudu
Demir çelik sektörünün zorlu küresel koşullara rağmen üretim gücünü koruduğunu ve sürdürülebilir kalkınmaya da katkı sağlıyor. Demir çelik sektör ihracatı ilk 5 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,5 artarak 6.8 milyar dolara ulaşırken üretimde de geçen yılın rakamlarını yakalamış durumda. Üretimdeki gerilemeye rağmen Türk çelik sektörü Avrupa’da birinci dünyada yedinci en büyük çelik üreticisi konumunu korudu.
Sektör, üretimden ihracata kadar her aşamada kalite, çevre ve gelecek nesillere karşı sorumluluk bilinciyle hareket ediyor
Sektörün geldiği noktada değer ve kalite açısından da önemli bir başarıda elde ediyor. Uzun vadeli ve çevresel hassasiyetleri merkeze alan bir anlayış ile faaliyetlerini sürdüren sektör, dünyada üretim ve ticaretin geleceğini artık çevresel sorumluluklar belirlediği şiarı ile Avrupa Yeşil Mutabakatı başta olmak üzere karbon ayak izini azaltmaya yönelik tüm yeni gelişmeleri yakından takip ediyor. Çelik üreticileri bu dönüşüme öncülük etmesi, çevre dostu üretim tekniklerinin benimsenmesi ve karbon salımını minimize eden yatırımların teşvik edilmesi adına yoğun çalışmalar yürütüyor. Üretimden ihracata kadar her aşamada kalite, çevre ve gelecek nesillere karşı sorumluluk bilinciyle hareket eden sektör, geleceğini şimdiden dizayn ediyor.
Türkiye’nin hurdaya dayalı çelik üretimi risk altında
Öte yandan dünyada ülkelerin koruma önlemlerini artırmasının yanı sıra hurda ihracatına kısıtlama getirme planı yapması Türkiye’nin hurdaya dayalı çelik üretimini maliyet ve tedarik krizine sürükleyebilir. AB’li üreticilerin hurda ihracatına vergi veya kota talebi, Brüksel’in 2025 üçüncü çeyrekte alacağı olası kısıtlama kararı, hem sanayi üretimini hem de yeşil dönüşüm hedeflerini doğrudan riske atıyor.
Avrupa Birliği’nde metal üreticileri, ABD’nin çelik ve alüminyuma uyguladığı tarifeler sonrası artan hurda talebine karşı Brüksel’e ihracat sınırlaması baskısı yapıyor. Olası vergi veya kota adımları, en büyük hurda ithalatçılarından Türkiye’yi doğrudan etkileme potansiyeli taşıyor.
Girdi maliyetlerini artırır ve fiyatta rekabet şansını yok eder
AB, 2023’te dışarıya 19 milyon ton demir hurdası gönderdi; sevkiyatın büyük kısmı Türkiye’ye yöneldi. Yerli üreticiler, karbon emisyonunu düşürmek için hurdaya ihtiyaç duyduklarını savunarak ihracata sınırlama talep ediyor. Gündemde özellikle Türkiye, Hindistan, Mısır ve Pakistan’a yapılan satışların kısıtlanması var. Zor şartlar altında üretim gerçekleştiren Türk çelikçileri için hurdaya konulacak kota veya vergi benzeri uygulamalar fiyat rekabetinde Türk çelikçilerin geriye düşmesine yol açar.
Türkiye’nin dışa bağımlılığı maliyet baskısı yaratabilir
Türkiye çelik üretiminde hurdaya %70 oranında bağımlı. AB’nin olası kısıtlaması, maliyetleri yükselterek hurda tedarikini zorlaştırabilir ve ihracatçıların rekabet gücünü zayıflatabilir. Eurofer ve Europe Aluminium, hurdanın enerji tasarrufu ile karbon azaltımındaki stratejik rolünü öne çıkararak serbest ihracata karşı çıkıyor.
Yeşil dönüşüm de risk altında
Küresel ticaret savaşlarının zincirleme etkisi, hurdaya dayalı üretimin yaygın olduğu ülkelerde yalnızca sanayi üretimini değil, yeşil dönüşüm hedeflerini de tehlikeye atabilir. AB’nin atacağı adım, Türkiye’nin hammadde arz güvenliği ve karbon azaltım planlarında kritik bir belirleyici olacak.
Uğur Dalbeler: AKÇT’yi eşit şartlarda yeniden imzalamalıyız
ÇİB Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler, BloombergHT’ye verdiği röportajda Avrupa Birliği’nin korumacı adımları ve hurda kısıtlama baskıları karşısında Türkiye’nin SKDM ile avantaj yakalayacağına dikkat çekti. Uğur Dalbeler, AKÇT Anlaşması’nın eşit şartlarda yeniden müzakere edilmesi ve Çin’in devlet destekli düşük fiyatlarına karşı çözüm üretilmesi gerektiğini vurguladı.
Dalbeler, “Avrupalılar artık korumacılık alanında yaratıcılıkta sınır tanımıyor” diyerek, Avrupa Birliği’nin (AB) rekabet gücünü kaybettikçe yeni engeller icat ettiğini vurguladı. ABD’nin AB’ye tanıdığı Section 232 vergi muafiyetini kaldırmasıyla Avrupa çeliğinin ABD pazarından fiilen çekildiğini hatırlattı.
Avrupa çelik endüstrisinin rekabet gücü zayıflıyor
Avrupa çelik sektörünün talep daralması ve artan maliyetler nedeniyle “uzun zamandır büyük dertlerle boğuştuğunu belirten Dalbeler, “Avrupa çelik sektörü, küresel arenada rekabet avantajını yitirmiş durumda. Bu tablo, Brüksel’i ilave koruma önlemleri arayışına itiyor” dedi.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir:
Makina Store. Editöryal görüş, yazarın
görüşüne aykırı olabilir.