Türk kalıpçılığının desteklenmesi gerekiyor
Karel Kalıp Genel Müdürü Refik Diri ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.

Karel Kalıp Genel Müdürü Refik Diri ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
"2017 yılında sayısız projeye imza attık"
Sorularımıza geçmeden önce bizlere kendinizden bahseder misiniz? Firmanızın kısa tarihçesi, organizasyon yapısı ve faaliyet alanları hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?
Karel Kalıp, 1994 yılında Karel Elektronik San. ve Tic. A.Ş.’nin bir şubesi olarak 900 m2’lik Yeni Bosna / İstanbul’daki tesisinde kalıpçılık hayatına başladı. Firmamız önceleri santral gövdesi, çerçeve ve diğer telekomünikasyon parçalarının plastik enjeksiyon kalıplarını imal etmekteydi. 1997 yılında Karel Elektronik’ten tamamen ayrılarak Karel Kalıp Sanayi A.Ş. unvanı ile tamamen bağımsız bir kalıpçı haline geldi. Ürün portföyüne telekomünikasyon yanında beyaz eşya ve otomotiv parçalarına ait plastik enjeksiyon kalıplarını da ekledi. Firmamız şu an Tuzla / İstanbul fabrikasında 3300 m2 ve Şekerpınar Geri Dönüşümcüler Sanayi Sitesi’ndeki 800 m2’lik kalıp test merkezi ile toplam 4100 m2 alanında faaliyetlerini sürdürmektedir.
Müşterilerinize sunmuş olduğunuz hizmetler neler? Ürünleriniz hangi alanlarda kullanılıyor?
Firmamız sadece otomotiv endüstrisine orta / büyük boy, kompleks plastik enjeksiyon kalıpları ve SMC(sheet molding compound) kalıpları imal etmekte, ek olarak kalıp modifikasyon ve bakım hizmetlerini de sağlamaktadır. Bunun yanında bünyesindeki TÜBİTAK onaylı Ar-Ge merkezi ile müşterilerine mühendislik hizmeti de sunmaktadır.
Firma olarak en iddialı olduğu ürün dalı hangisidir? Hangi ürününüzle daha çok tercih ediliyorsunuz? Neden?
Güçlü olduğumuz ürün grubu, binek arabalar için Türkiye’de ilk defa Karel Kalıp tarafından imalatları gerçekleştirilen tampon ve ip (insturement panel) kalıplarıdır.
Mevcut yatırım ve ileriye dönük planlamalarınızda istihdam konusuyla ilgili neler söyleyebilirsiniz? Var ise ihracata yönelik çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Karel Kalıp Sanayi A.Ş. olarak kalıpçılık sektöründeki müşteri memnuniyeti hedeflerine ulaşmak ve kalitenin devamlılığını sağlamak için teknoloji kadar insan faktörünün de ne kadar etkili olduğunun bilincindeyiz. Bununla birlikte 2010 yılında 59 kişi olan personel sayımız 2017 itibariyle % 66 oranında artarak 98 kişiye ulaşmıştır. 98 kişinin % 30’unu yeni mezun genç mühendisler oluşturmaktadır. Karel Kalıp Sanayi A.Ş.’nin istihdama verdiği en büyük destek, yeni mezun genç mühendislere iş fırsatı yaratarak Türk Sanayisine kalifiye eleman sağlıyor olmasıdır. İş hayatına Karel Kalıp’ta adım atmış birçok mühendisimiz; günümüzde önde gelen, saygın otomotiv ana sanayi ve yan sanayilerinde etkin pozisyonlarda görev almaktadır. Benimsemiş olduğumuz bu istihdam anlayışı ile gelecekte de Türk Sanayisi için yeni mühendisler yetiştirmeye devam edeceğiz. Asya ve Afrika ülkeleri ihracat pazarımızın içerisinde yer almakla birlikte özellikle Avrupa ülkelerine kalıp ihracatı gerçekleştiriyoruz. İhracatımızı arttırmak için pazar geliştirme çalışmalarımız devam ediyor ancak ülkemizin Avrupa ülkeleriyle yaşadığı siyasi gerginliklerin sonucu ihracatımız olumsuz yönde etkileniyor.
Sektörünüzde Ar-Ge büyük önem arz ediyor. Firma olarak yapmış olduğunuz Ar-Ge çalışmalarından bahseder misiniz? Bu konuda verilen devlet teşvikleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Karel Kalıp olarak 2006 yılından bu yana TTGV, TÜBİTAK, KOSGEB, İstanbul Kalkınma Ajansı gibi kurumlarından destek alarak çok sayıda Ar-Ge projesine imza attık. 2015 yılında Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onayı ile Türkiye’deki ilk Ar-Ge Merkezi olan plastik enjeksiyon kalıpçısı unvanını aldık. Ar-Ge merkezi olmamızla birlikte, otomotiv sektöründeki ana sanayi ve yan sanayilerle özellikle son yıllarda uygulanan regülasyonlar ile yaptırımların arttığı, C02 salınımını azaltmayı amaçlayan, otomobillerde ağırlık hafifletme ile ilgili çalışmalardır. Dünya otomotiv sektöründeki trendleri takip ederek bu teknolojilerin ülkemizde de uygulanması için Ar-Ge çalışmalarımız son hızıyla devam etmektedir. 2017 yılı itibariyle devam etmekte olan 5 adet TEYDEB, 24 adet merkez Ar-Ge projemiz bulunmaktadır. İleri teknolojili üretim yöntemlerinin ve yenilikçi malzemelerin kullanılması ve geliştirilmesi de genel Ar-Ge stratejilerimiz arasındadır.
“Otomotiv sektörüne yönelik Ar-Ge çalışmalarımız son hızıyla devam ediyor”
Son yıllarda teknolojide büyük yenilikler görüyoruz. Firmalar artık daha az maliyetli üretim sistemlerine yöneliyorlar. Bu noktada firma olarak ne gibi çözümler üretiyorsunuz? Endüstri 4.0 ile ilgili çalışmalarınız var mı? Bu alanda kendinizi gelecekte nerede konumlandırıyorsunuz?
Kalıpçılıkta proje bazlı çalışıldığı ve kalıp onay süreçlerinin ortalama 18 ay sürdü-ğü düşünülürse, bir proje sonunda oluşan maliyetlerin tanımlanması projenin kar ya da zarar ettiği sonucuna varılması uzun bir süreçtir. Dolayısıyla her projede mümkün olan optimum maliyet ve kalite yönetimini gerçekleştirmemiz gerekir. Günümüzde Türk kalıpçılığı Çin’in rekabet baskısı altındadır ve beklenti Çinli kalıpçılarla aynı fiyat seviyelerine ulaşırken aynı zamanda kaliteden ödün vermeden, beklenen kalite seviyesini sağlamaktadır. Türk kalıpçılığının karşı karşıya kaldığı ve üzerine odaklanması gereken en büyük zorluk, maliyeti düşürürken müşteri memnuniyetini sağlayacak optimum kalite beklentileri tanımlamak ve karşılamaktır. Karel Kalıp olarak müşterilerimizle işbirliği içerisinde bu süreci yönetmeye çalışıyoruz ancak bu iki parametreyi dengede tutmanın çok kolay olmadığını görüyoruz. İç süreçlerimizi tanımlayarak daha etkin yönetmek, israf noktalarını belirlemek, kronikleşmiş problemleri tanımlayarak kök nedenlerini bulmak, çözüm getirmek ve standartlaştırmak, zaman kayıplarını elimine etmek için yalın yönetim tekniklerini uygulamaya başladık ve tüm ekibimiz de buna odaklamış durumda. Maliyet azaltma ve optimum kaliteyi yönetme de etkili olacağını düşünüyoruz. Bunun yanında kalıpçılıkta en önemli konulardan bir tanesinin; seri üretim şartlarına göre kalıp denemelerini gerçekleştirmek ve sabit proses ile kalıp iyileştirmelerini yapmaktan geçtiğini düşünüyoruz. Bu kriteri sağlamak için kalıp denemelerimizi layıkıyla gerçekleştirmek amacıyla 1300 ton Krauss Maffei ve 2700 ton Kraus Maffei 2 adet enjeksiyon makinası yatırımımızı 2016 yılı sonu ile tamamladık. Uzun vadede hem Karel Kalıp hem de müşterilerimiz için geri dönüşü yüksek bir yatırım olacağını tahmin ediyoruz.
“Genç mühendislere iş fırsatı yaratarak Türk Sanayisine kalifiye eleman kazandırıyoruz”
Türk kalıpçılık sektörünün son dönemdeki gelişim grafiğini bizler için yorumlar mısınız? Sizce sektörün gelişmesi adına neler yapılabilir?
Karel Kalıp olarak Türkiye’deki plastik enjeksiyon kalıpçılığının en büyük destekçisinin Türkiye’deki otomotiv ana sanayileri ve yan sanayileri olması gerektiğine inanıyoruz. Bugün otomotiv sektöründe plastik enjeksiyon kalıplarının % 50’ye yakını Çin’de imal edilerek ithal ediliyor. Bu amaç için otomotiv yan sanayileri ekipler kurarak Çin’de aylarca kalıp denemelerine katılıyor, kalıpların Türkiye’ye geldikten sonra devreye alınabilmesi için ayrıca tadilat çalışmaları yapıyorlar. Maalesef tüm bu maliyetler kalıp maliyeti olarak değerlendirilmiyor. Türk Ana Sanayi ve diğer üreticilerinin Türk kalıpçılığının geliştirilmesi için çaba sarf etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Günün sonunda kalıplar Çin’de yapıldığı sürece Türk kalıpçıların gelişmesi mümkün olmayacak ve bununla birlikte Çin ya da Avrupalı kalıpçılara bağımlı bir otomotiv yan sanayi sektöründen öteye geçemeyeceğimizi tahmin ediyoruz. Özellikle değerli yerli yatırımcı iş adamlarımız, Türkiye’de kalıpçılığın yerlileştirilmesi amacıyla Türk kalıpçılarıyla birlikte iş birliği içerisinde çalışarak, kalıpçılığımızın geliştirilmesine destek olmalıdır. Bu noktada kazan - kazan ilişkisi içerisinde herkesin elini taşın altına koyması ve üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğine inanıyoruz. Bununla beraber yabancı sermaye yatırımlarında yöneticilik yapan kıymetli Türk iş adamlarımızın ve satın alma yöneticilerimizin de en azından Türkiye’deki projeler için global satın almalarını mümkün olduğunca Türk kalıpçılarla çalışmaya ikna etmelerini rica ediyoruz. Bu konuda başarılı olmuş ve satın alma departmanlarını yerlileştirmiş global otomotiv yan sanayilerimiz mevcut. Türk kalıpçılığının gelişimine katkılarından dolayı kendilerine çok teşekkür ediyoruz ve bu örneklerin artmasını sabırsızlıkla bekliyoruz.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Makina Store. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.