Vinç sektörünün desteklenmesi gerekiyor
Ülkemizde gerçekleştirilen mega projeler vinç pazarının büyümesine ciddi oranda katkı sağlıyor

Ülkemizde gerçekleştirilen mega projeler vinç pazarının büyümesine ciddi oranda katkı sağlıyor
“Ülkemizde gerçekleştirilen mega projeler vinç pazarının büyümesine ciddi oranda katkı sağlıyor”
VİNÇDER Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Midilli ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.
Sorularımıza geçmeden önce bizlere kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1969 senesinde Gümüşhane’de dünyaya geldim. 1993 senesinden itibaren yani neredeyse 25 senedir bu sektörde yer almaktayım. 2007 yılında VİNÇDER’i kurduktan sonra Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlendim. 25 senelik tecrübem ve bilgi birikimimin sektörün gelişimine katkı sağlaması için de halen bu görevimi sürdürmekteyim.
VİNÇDER hakkında bilgi alabilir miyiz? VİNÇDER’in kuruluş amacı ve bu günlere gelişi hakkında bizlere neler söyleyebilirsiniz?
Vinçder 2007 yılında vinç işletmeci firmalarının bir araya gelmesiyle kurulmuş bir Sivil Toplum Kuruluşu’dur. Yani bu sene aynı zamanda 10. yılımızı kutluyoruz. Kuruluşumuzda sanayi sektörüne hizmet etmek ve sektördeki işletmelere kurumsal kimlik kazandırmak amacıyla yola çıktık. VİNÇDER olarak sektörün sorunlarını irdeleyip ortak çözümler üretmek için çalışıyoruz. Aynı zamanda faaliyet ve hizmet alanlarımıza artılar katarak yolumuza devam ediyoruz. Hâlihazırda T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, T.C. Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanlığı ve bu bakanlıkların bünyesinde bulunan ilgili genel müdürlük ve daire başkanlıklarıyla sektörün problemlerini çözmek adına önemli faaliyetler yürütüyoruz. Geriye dönüp baktığımda geçirdiğimiz 10 yıllık bu süreçte gerek siyasi gerek ekonomik etkenler sebebiyle karşılaştığımız zorlukları göz ardı edemem ancak VİNÇDER olarak sektörle birlikte tüm zorlukları aştık ve çok sayıda firmanın kurumsallaşma çalışmalarına başlamasına ön ayak olduk.
Derneğinizin faaliyetlerinden kısaca bahseder misiniz?
Sanayi Gazetesi ile ortak yaptığımız çalışmanın sonucunda Türkiye genelinde 81 ili kapsayan Türkiye Vinç Rehberi’ni çıkardık. 2000’e yakın firmayı tarayarak iletişim bilgilerini eklediğimiz rehber, sektöre kazandırdığımız en önemli çalışmalarımızdan biridir. Bunun haricinde sektördeki problemleri göz önünde bulundurarak bu konular hakkında ilgili kurumlarla görüşmeler yapıyoruz. Örnek vermek gerekirse; araçların imal, tadil ve montajı hakkında yönetmelikle ilgili (AİTM) sektörde bazı problemler yaşanıyor. Biz de VİNÇDER olarak T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü ve TSE yetkilileriyle bu problemleri görüştük ve çözüm önerilerimizi sunduk. Gençlerimiz için yaptığımız faaliyetlere de bir örnek vermek gerekirse; MEB, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü ile bir işbirliği protokolü imzalamak için çalışmalar yapıyoruz. Bu protokol ile meslek liselerinde vinç sektörünün tanıtımını yapma fırsatı buluyoruz. Bu kapsamda ilk faaliyetimiz ise Haydarpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından organize edilen Tanıtım Günleri’ne katılmamız oldu. Bu sayede VİNÇDER olarak mezun olacak gençlerle bir araya gelme fırsatı bulduk ve öğrencilere sektörümüzdeki iş imkânlarını anlattık.
Sektörde faaliyet gösteren firmaların VİNÇDER çatısı altında olmaları onlara ne gibi avantajlar sağlıyor?
Sektördeki vinç işletmecilerinin en sık karşılaştıkları sorunlarından biri; insanların yaptıkları işin adını koyamaması ve dolayısıyla da kendilerini kimseye anlatamıyor olmaları. Dernek olarak biz öncelikle bunu çözüyoruz. Derneğimiz firmaların ticari hayatlarındaki engelleri kaldırıyor ve ticaretin daha hızlı yapılmasını sağlıyor. Dernek bu noktada firmanın ticaretinin ileriye gitmesini sağlıyor; firmayı markalaştırıyor ve kimliğini ortaya koyuyor. VİNÇDER çatısı altında bulunmanın sağladığı ve büyük önem taşıyan avantajlardan bir diğeri ise, sektördeki işletmecilerin en büyük sorunu olan sigorta konusuna getirdiğimiz çözümdür. Vinç işletmecilerinin en büyük problemlerinde biri de kaldırdıkları yüklere sigorta yaptıramıyor olmaları. Öyle ki, bu sorun yıllardır birçok meslektaşımızın ticari sonunu getiren bir konu oldu. Kaldırılan yükün kendisinin hafif, değerinin yüksek olması sebebiyle olası bir kazada işletmecinin mesleki hayatının yok olmasına neden olabiliyor. Bundan yola çıkarak bir çalışma yaptık ve sonucunda gördük ki, sigorta genel müdürlükleri vinç işletmecilerini çok zararlı bir sektör ve her kaldırdığı yükü de risk olarak görüyor dolayısıyla da hiçbir sigorta şirketi vinç işletmecisine yanaşmıyordu. 4 yıl boyunca sigorta şirketlerine vinç işletmecisinin kim olduğunu anlattık. Artık bizi tanıyorlar ve varlığımızdan haberdarlar. Bununla ilgili bir sigorta firmasıyla sözleşme yaptık ve sigorta şirketinde VİNÇDER havuzu oluşturuldu. Yani her bir firma primini VİNÇDER havuzuna yatırıyor ve hasarını da VİNÇDER havuzundan alıyor. Bu bir havuza toplama projesidir. Tek firma olarak poliçe kesiliyor ama havuzun içinden çıkış yapılıyor. Firma bağımsız hareket edip, bu havuzun dışında kalırsa sigorta şirketi kabul etmiyor ve o firmayı zararlı olarak görüyor. Firma bu havuzun içinde ise kapsamı alanında bağımsızsa sigorta yapılamıyor. Bu projeyi de yapmaktaki amacımız hiçbir meslektaşımızın iş kazasından dolayı ticari hayatlarının son bulmaması.
Güncel çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?
İlk olarak önümüzde bu sene 6.’sını organize ettiğimiz VİNÇDER Geleneksel İftar Yemeği ve Sergisi var. Geçen yıl ülkemizde yaşanan olumsuzluklar sebebiyle etkinliğimizi yapamamış olmamıza rağmen bu sene % 40 civarında bir büyüme gözlemledik. Türkiye’nin dört bir yanından işletmeci firmalarla tedarikçi firmaları bir araya getiren etkinliğimizden her sene bizi çok mutlu eden geri dönüşler alıyoruz. Bu sene de 17 Haziran 2017 Cumartesi günü Ümraniye Hekimbaşı Spor ve Sosyal Tesislerinde etkinliğimizi düzenledik. Ayrıca T.C. Üsküdar Kaymakamlığı Haydarpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi okul müdürü Sayın Lütfü Cevahir ile 21.04.2017 tarihinde Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü’nü imzaladık. İmzaladığımız protokol kapsamında motorlu araçlar teknolojisi alanı öğretmenlerine yönelik olarak hizmet içi eğitim faaliyetleri kapsamında kurslar ve seminerler düzenlenmesi, aynı alana yönelik atölye / laboratuvarların desteklenmesi ve öğretim materyalleri hazırlanması sağlayacağız. Öğrencilerin zorunlu stajlarını dernek üyesi işletmelerin atölyelerinde yapmalarına ve mezuniyetlerinden sonra yine dernek üyesi işletmelerde istihdamlarına öncelik verilmesi konularında da işbirliği içerisinde olacağız.
Türk vinç sektöründe ivedilikle çözülmesi gereken en büyük sorun nedir?
Bu konuda Ar-Ge çalışmalarına gereken önemin verilmemesini ilk sıraya koyabiliriz. Özellikle devletin Ar-Ge konusunda birçok teşviki olmasına rağmen çok arka planda kalıyor olması maalesef ciddi bir sorun. Merdiven altı üretimin çok fazla olması da sektörün gelişiminin önünde bir engel teşkil ediyor. Ortak bir kontrol mekanizmasının eksikliği, ürün belgelendirme ve standartlara göre üretim kontrolü olmaması herkesin imalat yapabilmesine olanak tanıyor. Ne acıdır ki, berber olabilmek için Berberler Odası’ndan Kalfalık Belgesi alınması gerekirken, vinç imalatçısı olabilmek için herhangi bir şart aranmamakta. Nitelikli eleman sayısının azlığı da sektörde hızla çözülmesi gereken sorunlardan biri. Hem imalatçı hem de işletmeci tarafında kalifiye eleman sayısı çok az. İmalatçılar bünyelerinde daha fazla mühendis ve teknik personel bulundurmalılar. İşletmecilerin ise sahada karşılaştıkları en büyük problem kalifiye operatörler sorunudur. VİNÇDER olarak biz operatör eğitimleri için gerekli çalışmaları yapıyoruz. İşletmecilerin de istihdamda nitelikli elemanlara yoğunlaşmaları gerekmekte. Son olarak, devletin işletmecilere yönelik vermekte olduğu proje, teşvik ve destek mekanizmalarının geliştirilmesi gerektiğini de belirtmek isterim. Zira bu teşvikler çoğunlukla imalatçılara yönelik oluyor. Biz vinç işletmecileri olarak hizmet sektörü içerisinde faaliyet gösteriyoruz ancak sunmakta olduğumuz hizmet, boyutları açısından hizmet sektöründe yer alan diğer kuruluşlardan çok daha farklı. Vinç işletmecisi olarak hizmet vermek multidisipliner bilgi birikimi gerektiren çok yönlü bir faaliyet. Devletin vinç işletmeciliğini diğer hizmet sektörlerinden farklı bir yerde konumlandırmasını temenni etmekteyiz.
Üyelerinizin ihracat çalışmalarına katkınız oluyor mu?
Elbette sektörümüzün ihracat çalışmalarını her zaman destekliyoruz ancak işin doğrusu mevcut durumdan çok daha fazla katkıda bulunabilme potansiyelimiz var. Çünkü vinç işletmecileri olarak bizler aslında üretilmiş nihai ürünlerin sahadaki en büyük ve en önemli Ar-Ge çalışmasını gerçekleştiriyoruz. Ürünleri her ortam ve şartta kullanıyoruz, test ediyoruz hatta gerektiğinde sınırlarını zorluyoruz. Dolayısıyla ürünlerle ilgili bulunacağımız geri bildirimler imalatçı firmalar çok ciddi önem arz ediyor. Avrupalı imalatçılar mevcut durumun farkında oldukları için vinç işletmecileri olarak bizlerin bilgi ve birikimine son derece önem veriyorlar. Aynı önemin her geçen yıl daha da artan Türk imalatçılar tarafından da verilmeye başlanmasını ümit ediyoruz.
Türkiye’de vinç pazarının genel durumu, pazar büyüklüğü ve gelecekteki potansiyeli hakkında bizlere neler söyleyebilirsiniz?
Ülkemizde gerçekleştirilen mega projeler vinç pazarının büyümesine ciddi oranda katkı sağlıyor. Zira mega projeler vinç sektörünün gelişmesinde en önemli etkenlerdir ve yatırımlara bağlı olarak sektörü büyütmektedirler. Biz vinç işletmecileri olarak bu büyümede yerli imalatın en fazla payı almasını istiyoruz. Çünkü mega projeleri yerli makinalarla taçlandırmak istiyoruz. Ayrıca yeri gelmişken şunu da belirtmek isterim; bu projelerde kullanılacak makinalarda yerli üretimi olmayanlar içinde eğer ikinci el makinayla imalat yapılacaksa bu türden makinalar için de yaş sınırlaması getirilmesini sektör olarak talep ediyoruz.
Son olarak Türkiye’de vinç sektörünün geleceğine dair öngörüleriniz var mı? Sizce pazar önümüzdeki yıllarda nasıl bir seyir izleyecek?
2002 yılından bu yana her türlü altyapı ve üstyapı yatırımlarında hızlı bir artış gerçekleşiyor ve bu artışın bir sonucu olarak da inşaat, enerji, nakliye, turizm ve daha birçok sektörde ciddi oranda büyüme yaşanıyor. Yatırımların yoğunlaştığı ulaşım, enerji santralleri inşası veya altyapı çalışmalarında ise ilk ihtiyacın şüphesiz vinç ürün grubu olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla bu yatırımların gerçekleşmesinde kiralanan iş makinesi sınıfındaki araç üstü vinçlerin üretim ve satışı da pazardaki açığın doğal sonucu olarak her geçen yıl artmıştır. Öyle ki, neredeyse her yıl yeni bir üreticinin pazara dâhil olduğu bir artış yaşanmıştır. Bundan 20 sene önce katlanır bomlu vinçlerin tamamı ülkemize ithal yoluyla girerken, şu anda katlanır bomlu ve teleskopik bomlu kamyon üstüne monte edilen vinçlerde ihracat yapan bir ülke konumuna geldik. Bu artışın sonucu olarak pazardaki rekabetin arttığını da belirtelim. Her ne kadar ihracat oranlarımız henüz çok küçük olsa da gelişen konjonktüre göre hızla artacağını düşünüyorum. Vinçlerin de dâhil olduğu iş makinelerinin üretimindeki gelişmeler bize gösteriyor ki, şu anda ithalatı yapılan mobil vinçlerin önemli bir bölümü de yakın gelecekte ülkemizde üretilebilecek. Bu da demek oluyor ki mobil vinçte ithalat bağımlılığımız her geçen yıl azalmaya devam edebilecek. İlaveten şunları belirtmek istiyorum; sektörümüzün vermiş olduğu hizmet kalitesinin artması adına VİNÇDER olarak çalışmalarımıza devam edeceğiz. Ümit ediyorum yaptığımız ve yapacağımız bu çalışmalar sektörde faaliyet gösteren firmalara sektöre dair yeni bir vizyon, farklı bir bakış açısı katabilir.
. . .
İçerik sadece atıfta bulunularak yayınlanabilir: Makina Store. Editöryal görüş, yazarın görüşüne aykırı olabilir.